Paris’te, duvarları tamamen kokusuyla, rengiyle baş döndüren çiçeklerle kaplanmış odaları olan lüks bir villa düşünün. Aralarında hepimizin son gözdesi ‘peplum’ elbiseler, ‘cigarette’ pantolonlar giymiş ‘retro’ esintiler taşıyan birbirinden güzel kızların dolaştığı çiçekten duvarlar. Bu manzara kendi başına kusursuz bir romantizm. Bir peri masalına ya da eski zamanlara ait romantik bir film gibi..
Imagine a luxurious private residence in Paris, which has walls blanketed with over a million luscious flowers. Prettiest girls wearing ‘peplum’ gowns and ‘cigarette’ pants bringing ‘retro’ feeling to the atmosphere while stolling among walls of flower. This scene is perfectly romantic by itself. Feels like it is a scene from an old romantic movie or a part of a fairy tale..
Yayınlanan fotograflara bakıp, çiçeklerin kokusunu içine çektiğini ve atmosferi hayal etmiş, hayalinde kendini modellerin yerine koyup o muhteşem elbiseler içinde çiçekten duvarlar arasında yürümüş olan benim gibi hayalperest tüm modaseverler Raf Simons’lu Christian Dior’dan, 2012 Sonbahar Couture sunumundan bahsettiğimi çoktan anladı. Benim derdim her yanından ilham fışkıran bu şovu tekrar gündeme getirmek değil. Bunca romantizmin içinde ‘futuristik’ bir makyaj görünce biraz daha yaklaşalım ve makyaja bakalım istedim.
Daydreamer fashionistas like me already picked up on what i am talking about, Raf Simons’Christian Dior Couture Runway 2012. Admit it we are all dreamed about the smell of those flowers and put ourselves in models position and walked down the runway and rocked it in those amazing outfits. Actually my main purpose is not putting the clock back and talk about the really inspiring show. I want to talk about those show stopper make-up. I was shocked when i was first saw ‘futuristic’ make-up in that romantic setup. This makeup was anything but basic.
Siyah eye-liner ile el becerilerimizi, geometrik şekiller, kedi gözleri, kuyruklar yaparak epeyce geliştirdik geçen sezonlarda. Klasikler her zaman stil sahibidir elbet ama her yanından ilham fışkırıyor demiştim değil mi şov için. Bu sezon favori çizgilerimizi epeyce canlı renklerde uygulamamız için bir fırsat bizlere. Dior’un Pat McGrath’i ne mi yapmış? Gümüş baz ile boyanmış gözkapaklarının kirpik uçlarına neon renklerde incecik eye-liner çekmiş ve siyah mascara ile boyanmış kirpiklerin üzeri neon eye-liner renginde pudralamış.
On the past season we improved our lining eye skills while doing the‘geometric’,‘cat-eye’and ‘tail’shapes to our eyes. Of course classics are always stylish but like i said before, this show was incredibly inspring. Here is a chance for us to try something new. Pick your favorite line and make it in some bold color. Dior’s Pat McGrath applied a line of bright color at the lash line on a silver eyelid. Lashes were coated with black mascara and powdered with coloured pigments.
Göz makyajı kadar dudaklardaki tonlar da bu ‘futuristik’ trendin bir parçası. Dudak kalemi olarak doğal ten rengine yakın bir renk tercih edilse de asıl renklerde turunculardan kırmızıya geçen ya da pembenin tonlarında dolaşan ‘chromatic’ efektler, tek renk olmaktan uzak, tekdüze olmanın ise yakınından bile geçmeyecek biçimde tercih edilmiş.
As well as eye make-up lips are also a part of this ‘futuristic’ trend. The lips were strong, intensely made up in tones of orangey reds or voluptuous pinks. Lips were lined with a nude lip liner. For a stronger chromatic effect, a touch of red in either a darker or lighter shade was applied with a finger to the centre of the lower lip.
Makyaj ile tüm renklere, duvarlardaki milyonlarca çiçek ile Christian Dior’a sevgi gönderip, hürmetle anıyor Raf Simons. Geriye kalanlar fazlaca seksi, modern ve benzersiz. Fazla mı iddialı? Mutlaka.
Raf Simons is paying an apparent tribute to color with make-up and to Christian Dior with a million blossoming flowers. What remains is affluently sexy, modern and unique. Too bold? Necessarily.